Cuma, Eylül 26, 2008

Bu bayramda mesai ödenmiyor

KAMUDA çalışan memur, işçi ve personelden bayram tatili sırasında pazartesi ve cuma günü zorunlu olarak çalışanlara mesai ödenmeyecek.
Başbakanlık Personel ve Prensipler Genel Müdürlüğü'nün kamu kurumlarına gönderdiği genelgede, kamuda görevli memur, işçi ve diğer personelle ilgili 29 Eylül Pazartesi yarım gün, 3 Ekim Cuma günü tam gün olmak üzere, toplam bir buçuk gün idari izinli sayılacağı duyuruldu. Hizmetlerin aksatılmaması amacıyla kurumlarda, asgari seviyede eleman bulundurularak, zorunlu hizmetlerin yürütülmesinin sağlanacağı vurgulanan genelgede, idari izin süresince görev yapacak personele herhangi bir fazla ödeme yapılmayacağı bildirildi.

Bursada Kızlara Fuhuş yaptırdılar

BURSA'da 16 yaşındaki S. A. ile R. K. isimli kız çocuklarına kıyafet ve karın tokluğuna seks yaptıran Belgin Çoban (22), Selçuk Sakarya (23) ve kız çocuklarını seks yapmalarına aracılık ettiği öne sürülen Aydın Kılıç (20) ile Erdi Şahin (20) polis tarafından yakalandı. Seks kölesi çocuklar devlet tarafından koruma altına alınırken, adliyeye çıkartılan sanıklar serbest bırakıldı.

Yapılan bir ihbarı değerlendiren Bursa Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şubesi ekipleri, Belgin Çoban isimli kadını, annesi ve babası boşandıktan sonra, evden kaçan S.A. ile R.K. isimli kız çocuklarına, fuhuş yaptırdığı iddiasıyla takibe aldı. Polis, kafeteryada kendilerine, "Küçük yaşta kız ile seks yapmak ister misiniz?' teklifinde bulunan Çoban ile bağlantı kurdu. Çocuk Şubesi ekipleri, küçük yaştaki kız çocuklarını 200-500 YTL karşılığında fuhuş yaptıran Belgin Çoban'ı, Çarşamba Semti'ndeki evinde suçüstü yakaladı. Polis, Belgin Çoban ve Selçuk Sakarya'nın anlaştıkları kişilere kız çocuklarını fuhuş için istedikleri adrese otomobil ile götüren Aydın Kılıç ve Erdi Şahin'i de gözaltına aldı.

Olayla ilgili soruşturmaya Bursa Cumhuriyet Savcılığı'nca başlandı. Belgin Çoban ve diğer sanıkların kendilerini sadece karın tokluğuna ve kıyafet almak şartıyla fuhuş yaptırdıklarını söyleyen S.A. "Bazı günler İstanbul'daki müşterilerimize de gidiyorduk" dediler. Gözaltına alınan zanlılar, 'Küçük yaştaki kız çocuklarına fuhuş yaptırmak" suçlarından çıkartıldıkları nöbetçi mahkemece tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldılar.

Polis, yaşı küçük olan ve aileleriyle sorunları bulunan S.A. ile R.K.'yi devlet tarafından koruma altına alınması için SHÇEK Genel Müdürlüğü'ne bağlı Sosyal Hizmetler Bursa İl Müdürlüğü'ne teslim etti.

Protokol Ayıbı

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, New York temaslarının dördüncü gününde katıldığı, Türk Kültür Merkezi'nin 3. Geleneksel Dostluk Yemeği'nde hayal kırıklığı yaşadı.
Gülen cemaatine yakınlığı ile bilinen merkezin Waldorf Astoria Oteli'nde organize ettiği iftara, daha önceden duyurulmasına rağmen eski ABD Başkanı Bill Clinton katılmadı. Clinton'un video mesajının Gül'den sonra ekrana gelmesi ve salondan çıkmaya hazırlanan Gül'ün bunu izlemesi için cemaat üyeleri tarafından durdurulması skandala neden oldu. Gül'ün salondan kızgınlıkla ayrıldığı dikkat çekti. Masada Robert Mugabe şoku Yaklaşık 700 kadar davetlinin katıldığı gecede, Gül'ün oturduğu masada Bosna Hersek Devlet Başkanı Haris Sladziç İLe Kırgızistan Devlet Başkanı İmam Ali Rahmanov'un yanı sıra, hakkında savaş suçlusu iddiaları bulunan ve ülkesindeki son seçimleri büyük yolsuzluklara kazandığı iddia edilen Zimbabve Devlet Başkanı Robert Mugabe de vardı.
Clinton'un mesajı için salona döndü Protokol gereği gecenin en önemli ismi olan Gül'ün konuşması sonrası, ekrana Bill Clinton ve eşi Hillary Clinton'un Türk Kültür Merkezi ile Amerikan Türk toplumuna yönelik mesajları geldi. Tam bu sırada salondan çıkmaya hazırlanan Gül, bir anda geri çağrıldı ve Bill Clinton'un mesajını ayakta izlemek zorunda kaldı. Gül'ün danışmanları yemekteki oturma düzeni ve Clintonlarla ilgili bölümün kendileri için "emrivaki" olduğunu belirtirken, Türk Kültür Merkezi yöneticilerinin özellikle video mesajları Gül'den sonra yayınlamamak konusunda uyarıldığı öğrenildi. Gül'ün geceden oldukça kızgın ayrıldığı görüldü.

İmamın Kızı Striptizciymiş

İngiltere’nin büyük tirajlı gazetelerinden The Sun, “Tottenham Ayetullahı" olarak adlandırılan radikal imam Ömer Bekri Muhammed’in kızı Yasmin Fostok adıyla Londra’daki gece kulüplerinde “direk" ve “üstsüz" dansçı olarak çalıştığını duyururken Fostok’un görücü usulüyle evlendiği bir Türk ile beraberliğinin de çöktüğünü yazdı. The Sun, Suriye asıllı İngiliz vatandaşı Bekri’nin, üç yaşındaki bir çocuk annesi olan 27 yaşındaki kızının, Yasmin Fostok adı ile “yarı çıplak" dans ettiğini duyurduğu haberinde Fostok için “Fanatik Müslüman babasına karşı ayaklandıktan sonra gizli bir hayat yaşıyor" ifadesini kullandı.

Gazete, çeşitli fotoğraflarını da yayınladığı Fostok’un Londra’daki gece kulüplerinde kafesler içinde “yarı çıplak" dans ettiğini kaydetti. İsmini değiştirdiği belirtilen Yasmin Fostok, gazeteye yaptığı açıklamada “Doğru bir yer ise, üstsüz dans etmeye hazırım" dedi. Bu arada, dört yıl önce Londra’nın kuzeyinde yaşayan ailesinden ayrıldığı belirtilen Fostok, “Babam ile anlaşamıyorum" şeklinde konuştu.

"DAVRANIŞLARINDAN TÜRK EŞİ SORUMLU"
Bu arada, İngiltere’den sınır dışı edildikten sonra Lübnan’da yaşayan 50 yaşındaki Bekri ise, kızının mesleğine ilişkin olarak “Doğru ise, şoke oldum" dedi. Kızı için “Uygun bir biçimde bir Müslüman olarak büyütüldü ancak kendi kararlarını verme özgürlüğü var. Ama ben hala şok içindeyim" şeklinde konuştu. Bekri şöyle devam etti: “Kendisi ile uzun bir süre konuşmadım çünkü ailesi ile Türkiye’de yaşadığını sanıyordum. Bütün bunlardan haberim yoktu." Bekri, “Ben artık onu kontrol edemem, çünkü bildiğim kadarıyla hala evli. Davranışlarından eşi sorumlu olmalı" sözlerini kullandı. Gazete, ABD’deki 11 Eylül saldırılarını gerçekleştiren teröristlere “muhteşem" gibi övgüler yağdıran Bekri’nin kadınların baştan ayaklarına kadar kapanması gerektiğini savunduğuna dikkat çekti.

Çarşamba, Ekim 04, 2006

Clinton, karim Demi Moore'a goz koydu


Clinton, karim Demi Moore'a goz koydu ;
George W. Bush'tan önceki ABD Başkanı Bill Clinton'ın Hollywood starı Demi Moore'a göz koyduğu iddia edildi. 43 yaşındaki Moore'un 28 yaşındaki kocası Ashton Kutcher, eşi Moore ile katıldığı bir toplantıda Clinton'la karşılaştığını, ancak eski Başkan'ın sürekli Demi Moore ile sohbet ettiğini, kendisini görmezlikten geldiğini söyledi.
'Görünmezdim sanki'
Televizyonda Jay Leno'nun sunduğu bir sohbet programına katılan Kutcher, o karşılaşmada bir masaya oturduklarını ve gözlerini Moore'dan ayırmayan Clinton'ın akşam boyunca kendisiyle tek kelime konuşmadığını söyledi. MTV'de yayımlanan ve en çok izlenen programlar arasında yer alan "Punk'd" adlı yapımın yıldızı olan Kutcher, "Karımın cazibesine kapılmıştı. Kendimi görünmez adam gibi hissettim. Ne yüzüme baktı ne de bir söz söyledi" diye konuştu.

Yuzyilin en buyukk elmasi bulundu

Afrika’da yüzyılın en iri elmas'ı bulundu.Leshoto’da bulunan beyaz elmasın 603 karat olduğu bildirildi. Leshoto’da elmas madeni işleten Gem Diamond şirketinin yetkilileri, "Leshoto’nun Vaadi" adını verdikleri elmasın, dünyada şimdiye kadar bulunan 15.büyük elmas olduğunu açıkladı. Elmas, Belçika’nın Anvers kentinde satışa sunulacak. Yetkililer, taşın renginin, en güzel elmas rengi sayılan "D" sınıfı olduğunu belirtti. Güney Afrika toprakları içindeki minik krallık Leshoto’da, 1967 yılında da 601 karatlık elmas bulunmuştu.

Kadın külotuna büyü

ANTALYA'da kurduğu web sitesinden kendisine ulaşan müşterilerinin talebine göre büyü yaptığı öne sürülen 45 yaşındaki İsmail Biber gözaltına alındı. Kadın müşterilerinden istediği kendisine gönderilen iç çamaşırlarına büyü yaptığı ileri sürülen İsmail Biber'in evinde yapılan aramada 21 kadın külotu bulundu. Biber'in kadın müşterilerinden özellikle kırmızı külotlarını istediği öne sürüldü. Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Yankesicilik ve Dolandırıcılık Büro Amirliği'ne gelen bir ihbar üzerine harekete geçen ekipler, web sitesinden kendisine ulaşan müşterileri için büyü yaptığı anlaşılan İsmail Biber ile bağlantı kurdu. Polis, Biber'in sitesinde yazdığı açık adresini, internete bağlandığı bilgisayarın IP numarasını tespit ederek saptadığı adresle aynı olduğunu belirledi.Dün gece yarısı Sinan Mahallesi Atatürk Caddesi Uçar İşhanı'nın üst katındaki evine baskın düzenlenen ‘Medyum İsmail’ olarak kendisini tanıtan İsmail Biber yakalanarak gözaltına alındı. Biber'in evinde yapılan aramada, kargoyla gönderildiği belirlenen 21 kadın külotu, küçük poşetlere saklanmış saç telleri, cam şişelere konulmuş büyü yapımında kullanılan malzemeler, bir av tüfeği, bir kurusıkı tabanca, kargo alındı belgeleri ve banka havale ekstreleri bulundu. Biber'in kullandığı iki bilgisayara da el konuldu.

TERCİHİ KIRMIZI; Yetkililer, İsmail Biber'in, kendisine ulaşan kadın müşterilerinden genellikle iç çamaşırlarını istediğini, renk olarak ise kırmızıyı tercih ettiğini, bir süre sonra büyü yapılmış çamaşırları kargoyla geri gönderdiğini açıkladı. Büyücü olduğunu kabul etmeyen İsmail Biber ifadesinde “Ben medyumum. Sıkıntısı olan birçok insana yardım ettim, şifa buldular. Doktor değilim, ama insanlar benden şifa buluyor'' dedi. İsmail Biber, ifadesinin ardından ‘sanal ortamda büyücülük yaparak dolandırıcılık’ suçlamasıyla adliyeye sevk edildi. Polis, Biber'in banka hesaplarını da incelemeye aldı.

Soner KOCAER/ANTALYA, (DHA)

Çarşamba, Nisan 12, 2006

Paris Hilton Poposuna botox yaptirdi mi ?

Paris Hilton kalçasına botox yaptırdı mı?

Playboy'un partisine poposunu açıkta bırakan bir jartiyerle katılan Paris Hilton, herkesi şaşkınlığa uğrattı. Şimdi Amerikan ve Alman medyası, Hilton'un kalçasına botox yaptırıp yaptırmadığnı tartışıyor. Erkek dergisi Playboy'un kurucusu Hugh Hefner'in 80. doğum günü için düzenlenen partiye Paris Hilton damga vurdu. Playboy'un mansiyon ödülünü de alan Hilton, giydiği kıyafet kadar botox tartışmalarıyla da konuşuldu. Amerikan basını, davete jartiyerle katılan Hilton'un poposuna botox yaptırdığını yazdı. US Sport yazarı Chris Palmer, doğum gününde botoxlu bölgeye dokunduğunu yazarak, ünlü mirasyedinin poposunun üzerinde kitap okuyabileceğini iddia etti.Almanya'nın en çok satan gazetesi Bild ise, bu iddiaya güzellik uzmanı Profesör Werner Wang'dan aldığı demeçle karşılık verdi. Prof. Wang'a göre, Palmer'in iddiası saçma, 'botox sadece yüze uygulanabilir'. Haberde popoya sadece yağ aldırma, gerdirme ya da şekil verme işlemleri yapılabileceğini belirtildi.

CIPLAK turiste YAKIN ilgi

Üstsüz turiste yakın ilgi
Haber :Erdoğan CANKUŞ DHA

MUĞLA'nın Fethiye İlçesi'ne gelen turistler, çevrelerinde süren temizlik çalışmaları ve hummalı yaz hazırlığına aldırmadan plajlarda güneşin ve sıcağın tadını çıkarıyor.Üstsüz güneşlenen kadın turistler, her zaman olduğu gibi tüm ilgiyi çekerken, dünyaca ünlü Ölüdeniz Beldesi'ndeki Belceğiz Plajı cıvıl cıvıl. 9- 10 yaşlarındaki bir erkek çocuk, bikinisinin üstünü çıkarıp güneşlenen turist kadınlardan birinin uyuklamasından yararlanıp yakından incelemek isterken DHA objektifine takıldı. Hava sıcaklığının 28- 30 derece civarında olduğu Fethiye'de denizin tadını en çok küçük turistler çıkardı.

Hamburg'un İranli futbolcusunun iki KARISI oldugu ortaya cikti

Hamburg'un İranlı futbolcusunun iki eşi olduğu ortaya çıktı
Almanya Birinci Ligi (Bundesliga) takımlarından Haburger SV'nin yıldız oyuncularından olan İranlı futbolcu Mehdi Mahdavikia'nın 2 eşi olduğu ortaya çıktı.Bild gazetesi, Mahdavikia'nın 2 eşinin de Hamburg kentinde birbirlerine yaklaşık 2 kilometre mesafede oturduklarını ve uzun süre birbirlerinden haberleri olmadığını yazdı.Mahdavikia'nın ilk eşinin, İran'da evlendiği Sepideh (28) olduğu ve bu evliliğinden 7 yaşında bir kız çocuğu bulunduğu, daha sonra da Hamburg'taki bir diskotekte tanıştığı Samira (28) adlı kadınla 27 Aralık 2005 tarihinde Tahran'da evlendiği belirtildi.Samira, gazeteye yaptığı açıklamada, ''Mehdi bana ilk eşinden boşandığını söyledi. Yoksa onunla asla evlenmezdim. İlk bakışta aşık olmuştuk. Nereye giderse gitsin beni yanında istiyordu. Beni her yerde eşi olarak tanıttı. Bazı geceler eve gelmediği zaman bana, kızı kendisini özlediği için eski eşinin evinde gecelemek zorunda kaldığını söylüyordu'' dedi.Mahdavikia'nın yalanının, Şubat ayı sonunda diğer bir futbolcunun eşinin Samira'ya, kendisinin Mahdavikia'nın eşi olmadığını söylemesi sonucu ortaya çıktığı kaydedildi. Mahdavikia'nın ikinci eşi Samira için ayda 3 bin Avro'ya 180 metrekarelik bir ev kiraladığı, kendisinin de genelde ilk eşi Sepideh'in yanında kaldığı bildirildi.Samira, Mahdavikia'nın kendisini olaydan sonra ortada bıraktığını ve evin kirasını da ödemediğini söyledi. Mahdavikia ise olayların ortaya çıkmasına sevindiğini belirterek, kendisinin bir tuzağa düşürüldüğünü öne sürdü. Birilerinin Sepideh ile olan evliliğini bozmaya çalıştığını iddia eden Mahdavikia, ilk eşi Sepideh'in olayları bildiğini ve kendisini desteklediğini ifade etti. Mahdavikia'nın evlilikleri İran'da yapıldığı için Almanya'da suçlu konumuna düşmediği kaydedildi.

İmamlar bar bar DOLASTI

Hz. Muhammed’in dünyaya gelişinin 1435. yıldönümü nedeniyle düzenlenen Kutlu Doğum Haftası kapsamında, yurdun çeşitli yerlerinde etkinlikler yapılıyor.Diyanet-Sen Nevşehir Şubesi üyesi 10 din görevlisi, gece Ürgüp ilçesinde bulunan 25’e yakın bar, disko ve gece kulübünü ziyaret ettiler. Diyanet-Sen üyeleri, daha sonra buralarda eğlenen vatandaşlara ve çalışanlara gül ile çeşitli dini kitaplar dağıttılar.Kendilerine sunulan gül ve dini kitapları alan vatandaşlar, Diyanet-Sen üyelerine teşekkür ederek, dağıtılan güllerden mutluluk duyduklarını kaydettiler.Diyanet-Sen Nevşehir Şubesi Basın Sözcüsü Hamdi Öz, ilçedeki tüm eğlence mekanlarını gezdiklerini, hafta sonuna kadar 54 bin gül ve 5 bin dini kitap dağıtacaklarını söyledi.

ZAPSU'NUN TEYP DEŞİFRESİ:


'KULLANIN'

AKP yetkililerinin yalanlama çabalarına karşılık, Washington'daki toplantının teyp kayıtları, Cüneyd Zapsu'nun Başbakan Erdoğan için Amerikalılara iki defa "use..." (kullanın) dediğini ortaya koyuyor

Milliyet Washington muhabiri Yasemin Çongar'ın geçen cuma günü gazetemizin manşetinde yer alan "ABD'de Hamas Kavgası" başlıklı haberi, Türkiye'nin siyasi gündeminin en önemli tartışma konularından biri haline geldi.Çongar, bu haberinde AKP Genel Başkan Yardımcısı Şaban Dişli ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın özel danışmanı Cüneyd Zapsu'nun Washington'daki American Enterprise Institute adlı araştırma kuruluşunda (think tank) Amerikalılarla yaptıkları tartışmaları aktarıyordu.Haberin en çok hassasiyet yaratan noktalarından biri, Zapsu'nun Başbakan Erdoğan'ı kastederek, Amerikan tarafına "Bu adamı kullanın" dediğini aktaran bölümdü.Zapsu'nun bu sözleri önceki akşam AKP'nin Merkez Yürütme Kurulu toplantısında da ele alındı. Milliyet AKP muhabiri Abdullah Karakuş'un aktardığına göre, toplantıya katılan Şaban Dişli, konuyu haberleştiren gazetecilerin çeviri hatası yaptıklarını söyledi. Dişli, "Erdoğan'ın tüm dünyada kredibilitesi var, kredibilitesini kullanın dedik; Erdoğan'ı kullanın demedik" şeklinde konuştu.Milliyet, bu konuda herhangi bir yanlış anlamaya yer vermemek üzere Washington muhabiri Yasemin Çongar'ın elindeki teyp kaydından Zapsu'nun bu konudaki sözlerinin İngilizce orijinali ile Türkçe çevirisini okurlarınının dikkatine getiriyor

'Onu sömürün' de dedi mi?
Zapsu, konuşmasında Amerikalıların Erdoğan'ı "kullanmaları" anlamına gelen sözler sarf ederken, önce İngilizce "kullanma" fiiline kıyasla daha ağır bir anlam içeren "exploit" sözcüğünü kullanıyor, ancak bunun yanlış olacağını hemen fark ederek düzeltiyor. Redhouse Sözlüğü, exploit sözcüğüne Türkçe şu karşılıkları veriyor: "Sömürmek, istismar etmek, kendi çıkarına kullanmak, istifade etmek."

İNGİLİZCE TEYP KAYDI:

This man is an honest man. And he has his own beliefs and he is true to his beliefs. Please try to... I'd say "exploit" is a bad word, but kullanmak or use... (Zapsu burada Türkçe kullanmak sözcüğünü telaffuz ediyor ve İngilizce nasıl denir anlamında dinleyicilere bakıyor ve bir Türk dinleyicinin hatırlatması üzerine sözlerine devam ediyor) take advantage of this man. Because this person has so much credibility, because of his own beliefs in the Muslim world and he believes in the Western style democracy. I think instead of pushing him down, putting him to the drain, use... Here and in Europe you should take advantage of that. This is my offer...

TÜRKÇE ÇEVİRİSİ

Bu adam dürüst bir adam. Kendi inançlarına sahip ve bu inançlarında samimi. Lütfen şunu yapmaya çalışın... "Sömürmek" kötü bir kelime, ama kullanmak... Bu adamdan yararlanın. Çünkü bu kişinin çok itibarı var, hem kendi inançları nedeniyle Müslüman dünyasında, hem de Batı tipi demokrasiye inanıyor. Bence onu devirmeye çalışmak, delikten aşağı koymak yerine onu kullanın... Burada ve Avrupa'da bundan yararlanmalısınız. Teklifim budur.

Salı, Nisan 11, 2006

Rus basininda Türkiye KARSITI kampanya

Rus basınında Türkiye karşıtı kampanya:
Haber :CENK BAŞLAMIŞ Moskova

Güneşli’de bir Rus kız çocuğunun dövülmesi ardından Rus basını Türkiye karşıtı kampanya başlattı.Çok okunan magazin gazetelerinden Komsomolskaya Pravda, yakında Türkiye’nin Rus turistler için cehenneme dönüşebileceğini ileri sürdü. Gazete, Türkiye’de Çeçen teröristlere yardım sağlayan çok sayıda derneğin faaliyet gösterdiğini iddia ederek, “Yani, Rus turistlerin Türk plajlarında harcadığı paralar Çeçen teröristlerin cebine gidiyor'' diye yazdı.Gazete, Rus olduğu gerekçesiyle okul arkadaşları tarafından dövülen yedi yaşındaki Katya Savçenko’nun Türkiye’de doğduğunu ve Türkçe’yi en az Rusça kadar iyi konuştuğunu belirtti. Saldırının yaşandığı Güneşli’deki ilkokulun yöneticilerin olayı örtbas etmeye çalıştığını bildiren Komsomolskaya Pravda, ''Eğer Türkiye’de Rus karşıtlığı artar ve aşırı dinci akımlar güçlenmeye devam ederse Rus turistlere bu ülkeye gitmeden önce 100 kere düşünmelerini tavsiye etmek gerekecek'' diye yazdı. Rus medyasında her turizm sezonu öncesi Türkiye’yi karalayan haberlerin çıktığı biliniyor.

Sibel Kekilli, yavru köpege umut oldu

Berlin Film Festivali'nde Altın Ayı ödülü alan yönetmen Fatih Akın'ın ''Duvara Karşı'' filminin başrol oyuncusu Sibel Kekilli, hayvanseverler tarafından yarın düzenlenecek protesto yürüyüşüne destek vermek amacıyla Ankara'ya geldi.Hayvan Haklarını Koruma Derneği PETA tarafından hayvan hakları ihlallerine karşı başlatılan kampanyaya destek veren Kekilli, PETA Almanya Grubu üyelerinden Silke Brendhal ve Türkiye Hayvan Hakları Aktif Güç Birliği Platformu üyesi Berra Özbey'le birlikte Armada Alışveriş Merkezi'ne gelerek, buradaki bir petshopdan köpek maması satın aldı.Daha sonra Macunköy'deki Yenimahalle Belediyesi'ne ait hayvan barınağına gelen Kekilli, burada hayvanlarla ilgilendi, onlara yemek ve su verdi.Bu sırada Özbey ile barınak yetkilileri arasında tartışma yaşandı. Hayvanlara gerekli ilginin gösterilmediğini ve barınak hakkında veterinerler odasına çok sayıda şikayet olduğunu iddia eden Özbey, yetkilileri duyarsızlıkla suçladı.Özbey, tüm hayvanseverleri yarın düzenlenecek protesto yürüyüşüne davet ederek, Ankara'daki barınaklardan birinden alınacak yavru köpeği de ünlü Formula-1 yarışçısı Michael Schumacher'in eşi Corinna'ya götürerek sahiplendireceklerini söyledi.Barınak yetkilileri ise hayvanların daha iyi koşullara kavuşması için çaba harcadıklarını belirterek, basın mensuplarına Ocak ayında temeli atılan, yerden ısıtmaya sahip yaşam alanlarının bulunduğu yeni barınak inşaatını gezdirdiler.
YAVRU KÖPEĞE CAN SUYU
Hayvanların kaldığı bölümlere giren Kekilli, burada hasta bir yavru köpeğe elleriyle su içirdi. Hayvanların durumu karşısında gözyaşlarına hakim olamayan Kekilli, tüm canlıları sevmenin ve korumanın insanlığın gereği olduğunu belirterek, ''Ben Almanya'da böyle bir şey görmedim. Çok üzüldüm. Burada pislik içinde kalıyorlar. Bu yavrular ölüyor. İnsanlara, çocuklara yardım ediyoruz ama bunlar da Allah'ın yarattığı canlılar değil mi?'' diye konuştu.Kekilli, daha sonra hasta yavru köpeği alarak, Nenehatun Caddesi'ndeki hayvan hastanesine götürdü.Kanında enfeksiyon tespit edilen ve durumu ağır olan köpeğe ilk müdahale sırasında başında bekleyen Kekilli, ''Yaşam'' adını verdiği minik köpeği tedavisinin tamamlanmasının ardından Almanya'ya götürmek istediğini söyledi.Kekilli, bir süre önce çok sayıda köpek ölüsü bulunan Mamak çöplüğü yakınlarındaki bölgeyi de gezdi.Ardından Mamak çöplüğüne giden Kekilli, burada yetkililerle görüştü ..

İstanbul, 'AVRUPA KULTUR BASKENTi' Secildi

AB Jürisi, İstanbul'u 2010 Avrupa Kültür Başkenti olarak seçti. Jürinin kararı, AB kurumlarınca gözden geçirildikten sonra kesinlik kazanacak ve AB Konseyi tarafından onaylanarak muhtemelen kasım ayında resmen açıklanacak. 2010 Avrupa Kültür Başkenti projesi kapsamında AB dışı şehirler sınıfında Ukrayna'nın başkenti Kiev ile yarışan İstanbul, bugün Brüksel'de yapılan jüri toplantısında, Avrupa Parlamentosu, AB Komisyonu ve AB Konseyi'nin ikişer, Bölgeler Komitesi'nin bir temsilcisinden oluşan 7 kişilik Seçici Kurul tarafından seçildi.

AVRUPA KÜLTÜR BAŞKENTİ

Avrupa Kültür Başkenti fikri, ilk kez 1985 yılında dönemin Yunanistan Kültür Bakanı Melina Merkuri tarafından ortaya atıldı.Aynı yıl AB Konseyi, projenin kapsamını belirledi ve uygulamaya koydu. 1985'ten 2000 yılına kadar AB'ye üye olan ülkelerin kentlerinden biri Avrupa Kültür Başkenti olarak seçildi. 2000 yılına gelindiğinde, yeni bin yıl nedeniyle Avrupa Kültür Başkenti unvanı hem birden fazla kente, hem de AB adayı olan ülkelerin kentlerine de verilmeye başlandı.Unvanı daha önce alanlar arasında Atina (Yunanistan), Floransa (İtalya), Amsterdam (Hollanda), Berlin (Almanya), Paris (Fransa), Madrid (İspanya), Lizbon (Portekiz), Selanik (Yunanistan), Brüksel (Belçika) gibi kentler bulunuyor.

TOPBAŞ: DOĞRU KARAR

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, İstanbul'un 2010 yılı Avrupa kültür başkenti ilan edildiğini bildirdi. Bunun doğru bir karar olduğunu vurgulayan Topbaş, "Milletçe, İstanbullular olarak, tüm kurum ve kuruluşlar olarak her birimiz, İstanbul'u 2010 yılına Dünya Kültür Başkenti olarak hazırlayacağız" dedi.Kadir Topbaş, Topkapı Sarayı'nda "Sarayın Laleleri Sergisi ve Sarayın Laleleri Kitabı"nın tanıtımı nedeniyle düzenlenen toplantıda, basın mensuplarına İstanbul'un 2010 yılı kültür başkenti seçildiğini bildirdi.İstanbul'un 2010 yılında Avrupa Kültür Başkenti olması için Kültür ve Turizm Bakanlığı, İstanbul Valiliği, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve parlamentodan yetkililerle birlikte müracaatlarını yaptıklarını hatırlatan Topbaş, "Şu anda İstanbul 2010 yılı kültür başkenti olarak ilan edildi. Doğru bir adres, doğru bir karar" dedi.İstanbul'un kültür kenti olduğunu ve Avrupa'nın kültür başkenti olabilecek özelliğe sahip bulunduğunu herkesin bildiğini ifade eden Topbaş, şunları kaydetti: "Ben bu kararı verenlere teşekkür ediyorum. Avrupa Parlamentosu Kültür Komitesi parlamenterleri bu kararı verdi. Kendilerine teşekkür ediyoruz. Milletçe, İstanbullular olarak sivil toplum örgütleri, tüm kurum ve kuruluşlar olarak, yerel ve merkezi yönetimin buradaki temsilcileri olarak her birimiz, İstanbul'u 2010 yılına kültür dünya başkenti olarak hazırlayacağız. 2010 yılı Dünya Kültür Başkenti İstanbul olacak, hayırlı olsun." Kadir Topbaş, açıklamasının ardından İstanbul Valisi Muammer Güler'i de telefonla arayarak, İstanbul'un 2010 yılı Avrupa Kültür Başkenti olarak ilan edildiğinin müjdesini verdi.

AB JÜRİSİNİN KARARI, KASIM AYINDA KESİNLEŞECEK

AB jürisinin İstanbul'u 2010 Avrupa Kültür Başkenti seçmesine ilişkin kararı, Finlandiya dönem başkanlığında kasım ayında yapılacak AB Kültür Bakanları toplantısında onaylanacak.AB Jürisi Başkanı Jeremy Isaacs, Avrupa Kültür Başkenti projesinin başlatıldığı 1985 yılından bu yana jüri kararının her zaman değiştirilmeden onaylandığını bildirdi. AB Komisyonu, kazanan şehirlerin kültür çalışmalarının asıl bundan sonra başlaması gerektiğini vurgulayarak izleme sürecinin başlatılacağını, çalışmaların rapor edileceğini duyurdu.Eğitim ve kültürden sorumlu AB Komisyonu Üyesi Jan Figel, aday şehirlerin ortaya koyduğu rekabetçi ruhu memnuniyetle karşılarken, "bundan sonra Avrupa Kültür Başkenti seçiminin daha açık yapılmasına karar verdiklerini" ifade etti.

AB KATEGORİSİNDE PECS VE ESSEN SEÇİLDİ

AB dışı şehirler kategorisinde seçilen İstanbul dışında jüri, AB kentleri arasında Macaristan'dan tek aday olan Pecs ile Almanya'dan Görlitz'le yarışan Essen'i 2010 Avrupa Kültür Başkenti seçti.Pecs'in seçilmesinde özellikle komşu Balkan şehirleriyle geliştirmek istediği kültürel bağlar dikkate alındı. Macaristan'dan 1994 yılında başkent Budapeşte de Avrupa Kültür Başkenti olmayı başarmıştı.Almanya adına yarışan Essen ve Görlitz arasında seçim yapmakta zorlandığını itiraf eden jüri, Ruhr havzasının yeniden canlandırılmasında Essen'in önemli bir rol oynayabileceğini düşündü. Jüri raporunda, Essen'in başvuru dosyasının "çok yenilikçi" olduğu da vurgulandı.Almanya, 11 kentin yarıştığı Avrupa Kültür Başkenti adaylığında Essen ve Görlitz arasında tercih yapamayınca kararı AB jürisine bırakmıştı.

İSTANBUL...

AB jürisinin, Kiev karşısında oybirliğiyle İstanbul'u 2010 Avrupa Kültür Başkenti seçmesinin, başvuru dosyasında yer alan ve ünlü filozof Aristo'nun "evrenin 4 temel unsuru olarak gösterdiği toprak, su, hava ve ateş düşüncesinin İstanbul'la özdeşleştirilmesi" etkili oldu. Buna göre toprağı İstanbul'un kültürel zenginliğini yansıtan tarihi eserleri, havayı minareleriyle ve çan kuleleriyle dini zenginlik ve hoşgörü ortamı, suyu İstanbul Boğazı ve Haliç, ateşi de modern sanatlar, gençlik ve teknoloji temsil ediyor.Bu arada 2010 Avrupa Kültür Başkenti seçilmesi dolayısıyla yarın İstanbul'da bir basın toplantısı düzenleneceği bildirildi.

Prodi, Senato'da da kilpayi ustunluk saglamayi basardi

Lütfullah Göktaş Haberi :

İtalya'da dün sona eren genel seçimlerde, Romano Prodi liderliğindeki merkez sol, Meclis'in ardından, Senato'da da kılpayı farkla üstünlük sağlamayı başardı. Resmi olmayan verilere göre, Senato'da, yurtdışındaki İtalyanlara ayrılmış olan 6 kontenjandan 4'ünün Zeytin Ağacı Birliği'ne gitmesi, Prodi'yi Senato'da da avantajlı konuma geçirdi. Bu gelişmeyle birlikte Senato'daki sandalye dağılımında, merkez solun senatör sayısı 158'e, merkez sağınkiyse 156'ya yükseldi. Prodi, Senato'daki tablonun değişmesinden sonra bugün Roma'da yaptığı açıklamada, ''Seçimleri biz kazandık. Kılpayı kazanmak bütün demokrasilerde mümkündür. İtalya'yı rahat bir şekilde 5 yıl boyunca yöneteceğiz. Şimdi ülke için çalışmaya başlama zamanı'' dedi.Merkez sağın liderleriyse Silvio Berlusconi ile toplantı halindeler. Merkez sağın oy pusulalarının yeniden sayılmasını talep edebileceği ileri sürülüyor. Berlusconi'nin ilerleyen saatlerde bir basın toplantısı düzenlemesi bekleniyor.

Siyasi gözlemcilerse mevcut aritmetikle İtalya'da hükümet kurabilmenin hiç de kolay olmayacağına işaret ediyorlar. Prodi'nin Senato'da elde ettiği görece üstünlüğe gölge düşüren başka unsurlar da söz konusu. Zira İtalya'daki sistemde Senato Başkanı oy kullanamıyor. Bu da, Prodi'nin Zeytin Ağacı Birliği'ne mensup bir senatörü başkan seçmesi durumunda, merkez sağa oranla sağladığı üstünlüğün 1 sandalyeye düşmesi anlamına geliyor.İtalyan Senatosu'nda sahipleri seçimle belirlenen toplam 630 sandalyenin dışında, ''yaşam boyu senatör'' sıfatıyla görev yapanlar bulunuyor. Halihazırda yaşam boyu senatör sıfatıyla Senato'da görev yapan siyasilerin sayısı 7. Bunların çoğunun Hıristiyan demokrat eğilimler taşıyor olması da, Senato'da yapılabilecek olası oylamalarda, Prodi'nin çoğunluğu yakalamakta zorlanabileceğinin göstergesi biçiminde değerlendiriliyor.

Galatasaray'in Seyrantepe Projesi hayata geciriyor...

Haber : Türkan Al-Gökçen Çamlıyurt / AA

İstanbul'da Hazine'ye ait Seyrantepe arazisine Galatasaray için yeni bir stat ve Şişli Etfal Hastanesi için de büyük bir sağlık kompleksi inşa edilecek. Alınan bilgiye göre, Galatasaray'ın yılan hikayesine dönen Seyrantepe Projesi, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan başkanlığında Ankara'da gerçekleştirilen bir toplantı ile son şeklini aldı. Toplantıya Unakıtan'ın yanı sıra Bayındırlık ve İskan Bakanı Faruk Özak, Sağlık Bakanı Recep Akdağ, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Galatasaray Kulübü Başkanı Özhan Canaydın ve Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) yetkilileri katıldı.
Toplantıda, 2004 yılı Eylül ayında yapılan bir protokol ile irtifak hakkı Galatasaray Kulubü'ne devredilen Hazine'ye ait Seyrantepe arazisinin ne şekilde kullanılacağı konusu masaya yatırıldı.Yapılan değerlendirmelerin ardından, Galatasaray'ın Seyrantepe'ye ilişkin irtifak hakkından feragat etmesi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin de hazırlanacak yeni imar planı ile Seyrantepe'yi spor ve sağlık alanı olarak belirlemesi konusunda görüş birliğine varıldı. Bu çerçevede, Seyrantepe arazisinin 120 dönümü üzerinde Galatasaray'ın yeni stadı inşa edilecek. Geri kalan 264 dönümlük arazi ise Maliye Bakanlığı'nca Sağlık Bakanlığı'na tahsis edilecek ve burada yeni bir sağlık kompleksi kurulacak. Şişli Etfal Hastanesi de inşaat bittikten sonra buraya taşınacak.
ALİ SAMİ YEN TOKİ'YE DEVREDİLİYOR:
Varılan mutabakat uyarınca, Galatasaray Kulübü, son olarak 1997 yılında Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü'nce 49 yıllığına kendisine tahsis edilen Ali Sami Yen Stadı'nı TOKİ'ye devredecek. TOKİ de, hasılat paylaşımı yoluyla burayı değerlendirecek. Elde edilen kaynağın bir bölümü ile Seyrantepe'de Galatasaray için yeni bir stad yaptırılacak.Böylece, Galatasaray, Ali Sami Yen'i vererek, Seyrantepe'deki yeni stadına kavuşacak.Seyrantepe ve Ali Sami Yen Statlarına ilişkin teknik ayrıntılar, TOKİ ve Galatasaray'ın yürütecekleri çalışmaların ardından belirlenecek. Tarafların devir ve takas gibi konuları da içine alan teknik detayları netleştirmesinin ardından, TOKİ ve Galatasaray Kulübü arasında protokol imzalanacak. Bu şekilde Seyrantepe Projesi resmiyete dökülmüş olacak.
1,5 YILLIK MARATON SONA ERİYOR:
Üzerine Galatasaray için yeni bir stad ve Şişli Etfal Hastanesi'nin inşa edileceği Seyrantepe, Hazine arazilerinin ekonomiye kazandırılması projeleri arasında yer alıyordu. Daha önce 2 defa satışa çıkarılan, ancak alıcı bulmayan Seyrantepe, Galatasaray'ın buraya talip olmasıyla birlikte, kamuoyunun dikkatini çekti. 2004 yılı Eylül ayında varılan bir anlaşmanın ardından üst kullanımı, irtifak hakkı yoluyla 30 yıllığına Galatasaray'a verilen Seyrantepe için bu kulübe, bütün plan ve projeleri 1 yıl içinde tamamlama şartı getirilmişti. Galatasaray'ın kooperatiflerle anlaşarak Seyrantepe'nin bir bölümünde lüks konutlar inşa ederek satma isteği ise büyük tartışmalara yol açmıştı. Tartışmalar sürerken, 25 Şubat 2005'deki satış ihalesi de, son anda iptal edilmişti. Bu arada, Maliye Bakanlığı'nın plan ve projeler için tanıdığı 1 yıllık süre geçen yıl Kasım ayında sona erdi. Ancak Galatasaray kulübü bu süreçte, teknik şartlara dönük herhangi bir adım atmadı. Seyrantepe tartışmaları son dönem tekrar alevlendi. Galatasaray Kulübü Başkanı Özhan Canaydın'ın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı ziyaret etmesinin ardından, konu Maliye Bakanı başkanlığında tekrar ele alındı ve TOKİ alternatifi üzerinde uzlaşma sağlandı.

Emeklilik YASI yeni tasarida 65'e cekildi


IMF'nin 3'üncü Gözden Geçirme çalışmaları için ön koşul niteliğinde bulunan sosyal güvenlik reformunda sona yaklaşıldı. Meclis Genel Kurulu'na sevk edilen tasarının görüşmelerine bu hafta içinde başlanması ve görüşmelerin ay sonuna kadar bitirilmesi bekleniyor. Tasarıda, son dönemde yapılan en büyük değişiklik, kademeli emeklilik yaşının 68'den 65'e çekilmesi oldu ,

Referans Gazetesi : TBMM'de bu hafta genel kurulda görüşülmesi beklenen Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasa Tasarısı, sigortalı sayılacak olanların emeklilik yaşlarını artırıyor. Buna göre daha önce yapılan sosyal güvenlik reformuyla kadınlarda emeklilik yaşı kademeli olarak 58'e, erkeklerde ise 60'a çıkarılmıştı. Ancak halen ortalamada kadınların emeklilik yaşı 44, erkeklerin emeklilik yaşı 48 düzeyinde. Yasa yürürlüğe girdikten sonra sigortalı sayılacak olanlar kadınsa 58, erkekse 60 yaşını doldurmadan emekli olamayacak. Tasarıyla yürürlüğe girecek olan genel sağlık sigortasının da tüm yurttaşları kapsaması öngörülüyor. Ancak uygulanacak olan genel sağlık sigortası sınırlı olacak ve bazı tedaviler ücrete tabi hale gelecek. Genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilere koruyucu sağlık hizmetleri, hastalık- analık nedeniyle ayakta veya yatarak tedavi hizmetleri ve acil sağlık hizmetleri verilecek. Ayrıca 18 yaşına kadar ağız ve diş tedavileri ile 18 yaşını doldurmamış veya 45 yaşından gün almış kişilerin ortodontik diş protezlerinin bedelinin yüzde 50'si karşılanacak. Çocuğu olmayan kişinin 23 yaşından büyük, 39 yaşından küçük olması halinde 2 kez tüp bebek tedavi masrafları kurum tarafından karşılanacak. Genel sağlık sigortasında ayakta tedavide hekim ve diş hekimi muayenesi için 2 YTL, ayaktan tedaviden sağlanan ilaçlar, ortez, protez, iyileştirme araç ve gereçleri içinse yüzde 10 ila 20 oranında katılım payı alınacak. Eğer sigortalı sevk zincirine uymadan tedavi görürse, belirtilen oranlar yüzde 50 oranında artırılacak. Genel sağlık sigortası primi, kısa ve uzun vadeli sigorta kollarına tabi olanlar için prime esas kazancın yüzde 12.5'i olacak. Bunun yüzde 5'i sigortalı, yüzde 7.5'i ise işveren hissesi olarak uygulanacak. Prim gün sayısı 9 bine çıkacak

* Prim gün sayısı kademeli olarak 7 binden 9 bine yükseltilecek.

* 2007'de işe girecekler 7 bin yerine 7100 gün prim ödeyecek.

* 2008 yılından itibaren her yıla 100 gün daha eklenecek.

* Aylık bağlama oranı 2015 sonuna kadar yüzde 2.5 olacak.

* 2016 başından itibaren aylık bağlama yüzde 2 uygulanacak.

Emeklilik yaşında artış 12 yıl sürecek